Milletçe sahip olduğumuz vatan sevgisi ve hürriyet aşkı, dün olduğu gibi bugün de Tam Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti için mücadele eden Mustafa Kemal ATATÜRK gençliğinin;kahramanlık ve cesaretinde vücut bulmaktadır. Cumhuriyetimizin temellerinde yer alan bu yüksek ruh ve şuur her an, her saniye canlı kalacak,yolumuzu aydınlatmaya devam edecektir. Bu duygularla Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının bayramını kutlar,barış ve esenlikler dilerim. UĞUR ABCA

29.08.2016

ATATÜRK’ÜN KASTAMONU’YA GELİŞİ - ŞAPKA VE KIYAFET DEVRİMİ 91. YILI KUTLU OLSUN Atatürk, 23 Ağustos 1925′te Kastamonu ve İnebolu’ya yaptığı seyahatlerde şapkayı halka göstererek kıyafet devriminin ilk işaretini verdi. “Biz her nokta-i nazardan medeni insan olmalıyız. Fikrimiz, zihniyetimiz, tepeden tırnağa kadar medeni olacaktır. Medeni ve beynelmilel kıyafet milletimiz için layık bir kıyafettir onu giyeceğiz.” diyen Büyük Atatürk, 27 Ağustos 1925′te de İnebolu’da “Turan kıyafetini araştırıp ihya eylemeye mahal yoktur. Medeni ve beynelmilel kıyafet bizim için, çok cevherli milletimiz için layık bir kıyafettir.” diyerek, medeni yaşayışa uyan kıyafetin kabulü gerekliliğini belirtmiştir.

24.08.2016

Halil İNALCIK; 26 Mayıs 1916'da İstanbul'da dünyaya geldi. 1924 yılında, ailesiyle birlikte Ankara'ya yerleşti ve ilkokulu burada, Gazi İlkokulu'nda bitirdi. Ortaokulda yatılı olarak Sivas Öğretmen Okulu'na verilen İnalcık, 1932 yılında ise Balıkesir Necatibey Öğretmen Okulu'na nakledildi. 1935'de, öğretmen okulundan mezun olduktan sonra, Atatürk'ün tarih tezini bilimsel temellere dayandırmak için kurduğu Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'ne başladı. İnalcık, 1940 yılında mezun olduktan sonra Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nde kaldı ve Yakınçağ Tarihi Bölümü'nde asistan oldu. Uzun yıllar aynı fakültede Osmanlı ve Avrupa tarihi üzerine dersler verdikten sonra 1972 yılında Chicago Üniversitesi Tarih Bölümü'ne "Osmanlı Tarihi Üniversite Profesörü" olarak davet edildi.

26.07.2016

Dini bayramlar yardımlaşma, dayanışma, kardeşlik ve dostluk duygularının en yoğun şekilde yaşandığı müstesna günlerdir. Kırgınlıklar unutulur, bireysel sevinçler ortak mutluluğa dönüşür. Bayramlar, aynı zamanda sevinç, coşku ve daima bir umuttur. Çocukluğumuzun o huzur veren bayramlarını ve bayramlarda oluşan sevgi ortamını hangimiz unutabiliriz...Bu güzellikler nasıl nesiller boyu yaşatılarak bizlere kadar ulaştıysa, bizler de gelecek nesillere bunu en güzel biçimde aktarabilmeliyiz. Bu dileklerle tüm Türk halkının ve İslam dünyasının Ramazan Bayramı'nı kutlar;sağlık, huzur ve mutluluk dileklerimle sevgilerimi, saygılarımı sunarım. UĞUR ABCA

02.07.2016

Türkiye’de 1 Temmuz 1926’da yürürlüğe giren Kabotaj Yasası’nın, Türk Denizciliği’nin bağımsızlığı ve denizciliğimizin geleceği açısından büyük önemi bulunduğu, 90 yıldan bu yana da 1 Temmuz tarihi “Denizcilik ve Kabotaj Bayramı” olarak kutlanmaktadır. Büyük Önderimiz Atatürk’ün “Denizciliği, Türk’ün büyük milli ülküsü olarak benimsemeli ve az zamanda başarmalıyız” sözünü kendimize rehber edinerek, sürekli çaba harcamamız gerektiğini de aklımızdan çıkarmamalıyız. “Denizcilik ve Kabotaj Bayramını” içtenlikle kutluyorum. Uğur ABCA

01.07.2016

Toplumsal yapımızın temel kurumlarından olan ailenin huzuru ve mutluluğu için emek harcayan babalarımız, aile içerisinde üstlenmiş oldukları görev ve sorumlulukları büyük bir özveriyle yerine getirmektedirler. Doğumdan ölüme kadar hayatımızın her anında varlıklarıyla onurlandığımız babalarımız, bizlere yaşamın anlamını ve tüm güzelliklerini öğretirken sadece çocukları için iyi bir gelecek hazırlayabilmek ve aile mutluluğunu sağlayabilmeyi amaçlarlar. Ailesi için maddi ve manevi tüm imkânları sonuna kadar seferber eden, yaşama tecrübeleriyle bizlere her zaman yol gösteren Babalarımızın babalar gününü kutlar, aileleriyle birlikte mutlu ve sağlıklı bir yaşam dilerim. UĞUR ABCA

19.06.2016

Ulusumuza aydınlanma çağının kapılarını açan, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkarak başlattığı Kurtuluş Savaşı, milletimizin var olma mücadelesinin Cumhuriyet'le yeniden dirilişidir. Tarih önünde büyük bir destan yazarak kazanılan Kurtuluş Savaşı ve kurulan Cumhuriyet, şanlı bayrağımızın yurdumuz üzerinde özgürce dalgalanmasını, genç Türkiye'nin dünyada hak ettiği yeri almasını sağlamıştır. Atatürk çağdaş yaşamı benimsemiş, Cumhuriyet'in sağladığı kazanımların bilincinde olan Türk Gençliğine, bağımsızlık mücadelemizin başladığı 19 Mayıs gününü armağan etmiştir. Bu anlamlı günün 95. yıl dönümünde Cumhuriyet'in kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü, Kurtuluş Savaşı kahramanlarını, şehit ve gazilerimizi saygıyla, şükranla anıyor, tüm gençlerimizin 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramını kutluyorum. Uğur ABCA

18.05.2016

Araç merkez ilkokulunda okurken her öğrencinin bardağı ya da kupası vardı. Bunlar genellikle kırılmasın diye naylondan olurdu. Onunla koca kazanlarda kaynayan süt tozundan yapılan sütü içerdik. O yıllarda Araç’ta çok sayıda inek yetiştiriciliği yapılıyordu. Renkli büyük kalıplı peynirler, teneke içinde margarin ve sıvı yağ orman işçilerine dağıtılırdı. Şimdi bu Amerikan yardımlarını alıp evlerine götüren insanlarla birlikteydim. Acaba onları ne yapmışlardı. Kendi ürettikleri dururken bunları her halde tüketmemişlerdir diye düşünüyordum.

14.05.2016

Bizi millet yapan, bizi birbirimize kenetleyen değerlerin yaşatılmasında, kültürümüzün, geleneklerimizin devam ettirilmesinde en büyük pay annelerimize aittir. Geleceğe umutla bakan, Çalışkan, idealist bir neslin yetişmesine en büyük katkıyı sağlayan da annelerdir. Bir ülkenin gerçekten mutlu olabilmesinin yolu, annelerin yüreklerini kazanmaktan, annelerin yüzünü güldürmekten geçer. Annelerinin yürekleri huzurla dolu olan bir ülke, dünyanın en müreffeh ülkesidir. O yüzden annelerimizi mutlu etmek, annelerimizin yüreklerini sevgiyle doyurmak, nefes aldığımız her gün annelerimizin merhametine, şefkatine ve ilgisine layık olmaya çalışmak hepimizin görevi olmalıdır. Bu özel günlerinde, cennetle müjdelenen annelerimizi sevgi ve saygıyla selamlıyor, yüreği annelik hisleriyle dolu olan tüm kadınların Anneler Gününü kutluyorum... Uğur ABCA

07.05.2016

1 Mayıs, emeğin, emekçinin alın terinin değerinin, ekmek parası kazanmanın zorluğunun hatırlanması ve de hatırlatılması gereken; emeğin bir gün kapitalden daha değerli olacağının anlaşılması gereken; çalışan işçinin, köylünün bu toplumun en el üstünde tutulması gereken insanların karşılığını alamadığı emek hakkı için mücadele günüdür. Haksızlıkların, eşitsizliklerin, adaletsizliklerin ve ezilmenin olmadığı, emeğin sömürülmediği, aydınlık, eşit ve güzel bir dünyayı göreceğimiz günlerin geleceği umuduyla; 1 Mayıs’ın, anlamına yakışır bir şekilde dostluk ve dayanışma havasında kutlanmasını dileyerek, başta işçi, memur ve emekçiler olmak üzere bütün milletimizin Emek ve Dayanışma Günü'nü kutluyorum.Zira emek olmadan hiçbir şey yetişmez. Uğur ABCA

30.04.2016